Baş Ne Demek? Baş Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm; kafa, kelle, ser (I)
- isim (a.)
- anatomi (anat.)
- Bir topluluğu yöneten kimse
- Bir şeyin başladığı zaman veya yer
- Bir şeyin özü, temeli, kaynağı
- Arazide en yüksek nokta
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet
- ► sarraflık hakkı
- Bir şeyin yakını veya çevresi
- "Önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz
- Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden birincisi
- spor (sp.)
- Deniz teknelerinde ön taraf
- denizcilik (den.)
Örnekler:
- Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı.Yazar: Necati Cumalı
- Özellikler:
Örnekler:
- Cumhurbaşkanı devletin başıdır.Yazar: Anayasa
Örnekler:
- Hafta başı. Ay başı. Yılbaşı. Satır başı.Örnekler:
- Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para.Yazar: Halide Edip Adıvar
Örnekler:
- Dağın başı. Tepenin başı.Örnekler:
- Birçok mühür baskılarındaki tasvirlerde, toplu iğne başı gibi tomurcuklarla oluşturulmuş rozetler, hayat ağaçları ve daha başka ögeler görülür.Yazar: Hasan Tahsin Uçankuş
Örnekler:
- Merdiven başında beni çağırdı.Yazar: Ayla Kutlu
Örnekler:
- Yirmi baş koyun. Üç baş soğan.Örnekler:
- Güzel bir sonbahar havasında şair, havuz başına uzanır gibi oturmuş, güneşleniyordu.Yazar: Ahmet Kabaklı
Örnekler:
- Başbakan, başçavuş, başhekim, başkent, başöğretmen, başpehlivan, başrol, başsavcı.Örnekler:
- Başa güreşmek.- Özellikler:
- Özellikler:
Birleşikler: başağaç, başağırlık, başağrısı, baş ağrısı, başakortçu, başaktör, başaktris, başaltı, baş altı, başantrenör, başasistan, baş aşağı, başbakan, baş baş, baş başa, başbayan, başbayi, başbekçi, baş belası, baş bezi, baş bıçağı, baş bodoslaması, başbuğ, başçavuş, başdanışman, başdekorcu, başdelege, başdenetçi, başdenetmen, başdizgici, başdoktor, baş döndürücü, baş dönmesi, başdümenci, baş dümeni, başeczacı, başefendi, başeksper, başeser, başeski, başfiyat, başgardiyan, başgarson, başgedikli, başhakem, baş halatı, baş havlusu, başhekim, başhemşire, başhostes, başimam, başkadın, başkafiye, başkahraman, başkaldırı, başkaldırmak, başkarakter, başkâtip, başkatsayı, başkemancı, başkent, başkesit, başkeşiş, başkilise, başkişi, başkomutan, başkonakçı, başkonsolos, başköşe, başkumandan, başlahana, başmabeyinci, başmakale, başmal, başmekân, başmemur, başmeridyen, başmisafir, başmuallim, başmubassır, başmuharrir, başmurakıp, başmüdür, başmüezzin, başmüfettiş, başmühendis, başmürettip, başmüsevvit, başmüşavir, başmüzakereci, başnokta, başoda, başoyuncu, başöğretmen, başörtü, başpapaz, başparmak, başpehlivan, başpiskopos, başpolis, başrahibe, başrahip, başrejisör, başrol, başsağlığı, başsavcı, başsedir, başspiker, başşehir, baştaban, baştabip, baş tacı, baştanımaz, baş taş, başteknisyen, başucu, baş ucu, başuyak, başuzman, başülke, başüstü, başüstüne, başvekâlet, başvekil, başvezir, başvurdurmak, başvurmak, başvuru, başvurulmak, başyapıt, başyardımcı, başyargıcı, baş yastığı, başyaver, başyazar, başyazı, başyazman, başyemek, başyıldız, başyönetmen, başyukarı, başa baş, başı açık, başı bağlı, başıboş, başıbozuk, başı bütün, başı dertte, başı devletli, başı dik, başı dimdik, başı dinç, başı dumanlı, başı havada, başı kabak, başı kalabalık, başı kapalı, başı önünde, başı örtük, başı örtülü, başı yerde, başı yukarıda, başı yumuşak, başına buyruk, baştankara, baştan kara, baştan savma, akbaş, alabaş, altınbaş, baltabaş, büyükbaş, delibaş, demirbaş, elmabaş, erbaş, iribaş, kancabaş, karabaş, Kızılbaş, kocabaş, küçükbaş, sallabaş, sıkma baş, tokmakbaş, topbaş, üst baş, yeşilbaş, astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş, adam başı, adımbaşı, asesbaşı, aşçıbaşı, atbaşı, atmacacıbaşı, aybaşı, ay başı, bacabaşı, baççıbaşı, barbaşı, bezirgânbaşı, binbaşı, borazancıbaşı, bostancıbaşı, böcekbaşı, bölükbaşı, çakırcıbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, çeşme başı, çeşnicibaşı, çıbanbaşı, dağbaşı, dağ başı, dakika başı, dersbaşı, doğancıbaşı, dört başı mamur, düğüncübaşı, elebaşı, eşekbaşı, gelinbaşı, hafta başı, hahambaşı, hamalbaşı, hekimbaşı, humbaracıbaşı, ırgatbaşı, ibrikçibaşı, işbaşı, işçibaşı, kamçıbaşı, kayabaşı, kervanbaşı, kırkyılın başı, kocabaşı, koçbaşı, kolbaşı, koltukbaşı, köprübaşı, Köprübaşı, köşebaşı, kumbaşı, kuşbaşı, kuşçubaşı, kutupbaşı, kuyruklu yıldız başı, liste başı, madde başı, masabaşı, mehterbaşı, meme başı, mıhbaşı, mimarbaşı, müneccimbaşı, obabaşı, ocakbaşı, odabaşı, omuz başı, onbaşı, oymakbaşı, ön yüzbaşı, ördekbaşı, pazarbaşı, pınar başı, potbaşı, rot başı, saat başı, sarbanbaşı, satır başı, sekbanbaşı, semazenbaşı, sofra başı, sofracıbaşı, söz başı, subaşı, sütbaşı, şahincibaşı, tepebaşı, Tepebaşı, ustabaşı, uykucubaşı, yanı başı, yârenbaşı, yılanbaşı, yılbaşı, yiğitbaşı, yüzbaşı, zindancıbaşı, canla başla, bir başına, adam başına, başlı başına, çocuk başına, kadın başına, kendi başına, kız başına, kişi başına, parça başına, tek başına, yalnız başına, aklı başında, işbaşında eğitim, masabaşında, yanı başında
Atasözleri, Deyimler, Birleşik Fiiller veya Kalıp Sözler:- ...-nın başında gelmek (veya yer almak)
- baş (veya başı) çekmek
- baş (veya başını) alamamak
- başa (veya başına) kakmak (veya kakınç etmek)
- başa çıkmak
- başa çıkmak
- başa gelen (dert) çekilir
- başa gelmek
- başa gelmeyince bilinmez
- başa güreşmek
- baş ağır gerek, kulak sağır
- baş ağrıtmak
- başa vermek
- baş bağlamak
- baş bulmak
- baş çevirtmek
- baş dille tartılır
- baş döndürmek
- baş edebilmek
- baş edememek
- baş eğmek
- baş eldeyken
- baş etmek
- baş gelmek
- baş göstermek
- baş göz etmek
- baş göz olmak
- başı ağrımak
- başı bağlanmak
- başı belada olmak
- başı belaya girmek (veya uğramak)
- başı çatlamak
- başı dara düşmek
- başı daralmak
- başı darda kalmak
- başı derde girmek
- başı dönmek
- başı dumanlanmak
- başı göğe ermek (veya değmek)
- başı hoş olmamak
- başı için
- başı kazan gibi olmak
- başım gözüm üstüne
- başımla beraber
- başın (veya başınız) sağ olsun
- başına (...) gelmek
- başına balta kesilmek (veya olmak)
- başına bela açmak
- başına bela almak
- başına bela olmak (veya kesilmek)
- başına belayı sardırmak
- başına bir hâl gelmek
- başına çalmak
- başına çalsın!
- başına çıkarmak
- başına çıkmak
- başına çorap örmek
- başına dert açmak
- başına dert olmak (veya kesilmek)
- başına devlet (veya talih) kuşu konmak
- başına dikilmek
- başına dikmek
- başına dolamak
- başına dünyanın belasını sarmak
- başına ekşimek
- başına gaile açmak
- başına geçirmek
- başına geçmek
- başına geçmek
- başına gelen başmakçıdır
- başına gelmek
- başına gelmek
- başına güneş geçmek
- başına iş açmak
- başına iş çıkarmak
- başına iş çıkmak
- başına kâhya kesilmek
- başına kalmak
- başına kan çıkmak
- başına karalar bağlamak
- başına oturmak
- başı nâra yanmak
- başına sarmak
- başına taç etmek
- başına taş düşmek (veya yağmak)
- başına üşüşmek
- başına vur, ağzından lokmasını al
- başına vurmak
- başına yıkmak
- başın başı, başın da başı var
- başında beklemek (veya durmak)
- başında değirmen çevirmek
- başında kavak yeli (veya yelleri) esmek
- başından almak
- başından aşağı kaynar sular dökülmek
- başından atmak
- başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak)
- başından geçmek
- başından kalkmak
- başından korkmak
- başından savmak
- başında olmak
- başında paralansın
- başında torbası eksik
- başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez
- başını ağrıtmak
- başını alıp gitmek
- başını ateşlere yakmak
- başını bağlamak
- başını beklemek
- başını belaya sokmak
- başını bir yere bağlamak
- başını bir yere sokmak
- başını boş bırakmak
- başını çatmak
- başını çıkarmak
- başını derde sokmak
- başını dik tutmak
- başını dinlemek
- başını döndürmek
- başını duman almak
- başını ezmek
- başını gözünü yarmak
- başını istemek
- başını kaldırmamak (veya kaldıramamak)
- başını kaşımaya (veya kaşıyacak) vakti olmamak
- başını koltuğunun altına almak
- başını kurtarmak
- başının altında
- başının altından çıkmak
- başını nâra yakmak
- başının çaresine bakmak
- başının derdine düşmek
- başının etini yemek
- başının gözünün sadakası
- başını ortaya koymak
- başını taştan taşa vurmak
- başını toplamak
- başını uçurmak
- başını vermek
- başını yakmak
- başını yaptırmak
- başını yemek
- başı sağ olsuna gitmek
- başı sıkılmak (veya sıkışmak)
- başı sıkıya gelmek
- başı taşa değmek
- başı tutmak
- başı üstünde yeri olmak
- başı yastığa düşmek
- başı yastık yüzü görmemek
- başı yerine gelmek
- başı zapt olunmamak
- baş kesmek
- baş kes, yaş kesme
- baş kıç olmak
- baş kıç vurmak
- baş kırılır (veya yarılır) fes (veya börk) içinde, kol kırılır yen (veya kürk) içinde
- baş koşmak
- baş koymak
- baş nereye giderse ayak da oraya gider
- baş olan boş olmaz
- baş ol da istersen soğan başı ol
- baş olmak
- baş sağlığı, dünya varlığı
- baş sallamak
- başta (veya başında) bulunmak (veya olmak)
- baştan aşmak
- baştan çıkarmak
- baştan çıkmak
- başta taşımak
- baş tutamamak
- baş tutmak
- baş üstünde tutmak
- baş üstünde yeri var
- baş vermek
- baş yakmak
- baş yapmak
- baş yastığı baş derdini bilmez
- baş yemek
Baş kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Baş ne demek? Baş kelimesi nasıl yazılır? Baş kökeni nedir? Baş kelimesinin cümle içerisinde kullanımı.
'BAŞ' Harfleri İle Yazılabilecek Kelimeler2 Harfli Kelimeler3 Harfli KelimelerŞunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: